Konya ‘Tahir Hoca’sına veda etti
Tedavi gördüğü Meram Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dün yaşamını yitiren Büyükkörükçü’nün cenazesi, sabah saatlerinde Kapu Camisi’ne getirildi. Namaz öncesi, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve Büyükkörükçü’nün oğlu Abdurrahman Büyükkörükçü birer konuşma yaptı. Konuşmaların ardından öğle vakti cenaze namazı kılındı.Hükümet Konağı, Kayalı Park Alanı, Bedesten Çarşısı, Tevfikiye, Aziziye ve Mevlana caddelerinde on binlerce kişi saf tuttu. Babasının cenaze namazını kıldıran Abdurrahman Büyükkörükçü, cami avlusundaki katılımcılardan üç kez helallik istedi. Katılımcılar da üç kez “Helal olsun” dedi.Büyükkörükçü’nün eller üzerinde taşınan tabutuna Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ve Cemil Çiçek ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da el verdi. Kalabalık nedeniyle oluşan izdihamda bakanlar zor anlar yaşadı.Eller üzerinde taşınan Büyükkörükçü’nün cenazesi 1 kilometre mesafedeki Üçler Mezarlığı’na, izdiham nedeniyle yaklaşık 2,5 saatte getirilebildi. Büyükkörükçü’nün naaşı, dualar eşliğinde toprağa verildi.Cenaze törenine, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Abdülkadir Aksu, Eski Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, Saadet Partisi GİK üyesi Yasin Hatiboğlu, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Karaman Valisi Süleyman Kahraman, milletvekilleri, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek ve onbinlerce kişi katıldı.
CENAZEDEN NOTLAR
-Sabah saatlerinden itibaren Konya’nın tüm mahallelerinden konyalılar akın akın cenazeye iştirak etmek üzere yola çıktılar…
-Otobüs ve tramvaylarda ‘Tahir Büyükkörükçü Hocaefendinin cenazesine gider’ notu yer aldı.
-Kapu Camii Civarındaki esnaf dükkanları kepenklerini kapattılar, Kapu Camii civarındaki çarşı cenaze namazına iştirak etmek isteyen insanlarla doldu.
-Kapu Camii civarındaki camiler de cemaatle doldu taştı, Diğer camilerde de gıyabi cenaze namazı kılındı.
-Hocaefendinin cenaza namazını oğlu Abdurrahman Büyükkörükçü kıldırdı…
-Hocaefendinin cenazesi Kapu Camii’nden Üçler Mezarlığına 10 dakikalık yolu omuzlar üzerinde yaklaşık 2,5 saatte aldı.
-Cenaza namazına ve cenazeye 500 bin kişinin katıldığı tahmin ediliyor.
-Türkiye’nin diğer şehirlerinden olduğu gibi yurt dışından da pek çok seveni Konya’ya geldi.
BÜYÜK HİZMETLERDE BULUNDU, ÇİLE ÇEKTİ
Ömrünü İslam’a adayan Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, 1925 yılında Konya’da doğdu. Konya’nın Meşhur hocaefendilerinden Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hoca’dan Hadis dersleri aldı. Hayran olduğu Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretlerinden de manevi ders alan Tahir Büyükkörükçü, askerlik dönüşü, eski garaj civarındaki Boncuk Camii’nde imamlığa başladı. Çeşitli camilerde verdiği vaazlara ilgi her geçen gün arttı. Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ahmed Hamdi Akseki’nin Konya’ya gelişinde vaazını dinlediği Tahir Hoca, prosedür gereği yapılan bir imtihanla 1951 yılında Konya merkez vaizliğine tayin edildi.
KONYA MÜFTÜLÜĞÜ YAPTI
1965 yılında da Konya müftüsü olan Tahir Büyükkörükçü yedi yıla yakın devam eden müftülük döneminden sonra kendi arzusu ile tekrar kısa bir süre vaizlik yaptı ve 1973 yılında emekliye ayrıldı. 1977 yılında Milli Selamet Partisi’nden Konya milletvekili olarak Meclis’e girdi. 12 Eylül darbesinde tutuklandı; ‘İslâmî esaslara dönülmesini ve İslâmî devlet kurulmasını istediği’ iddiasıyla askeri mahkemece yargılanarak, 11 ay cezaevinde kaldı.
İŞTE TAHİR HOCANIN ARKADAŞLARI
Başta Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretleri olmak üzere Lâdikli Hacı Ahmed Efendi, Hacı Veyis Zade Mustafa Efendi, Muhammed Harrani Hazretleri, Musa Topbaş Efendi, Muhammed Zahid Kotku Hocaefendi, Mekkeli Üstad Muhammed Alevi Maliki, Yahyalılı Hacı Hasan Efendi, Necip Fazıl, Ali Ulvi Kurucu Hocaefendi, Havlucu Ahmed Efendi, Konyalı Dişçi Mehmed Efendi gibi âlimler Tahir Büyükkörükçü Hocaefendiyi ziyaret edenler arasındaydı. memleket.com.tr
HAYATI HAKKINDA1925 Konya doğumlu… İlkokulu mahalle okulunda okur. Konya’da Karma Ortaokulu olarak bilinen meşhur okula devam eder. Üçüncü sınıfta okuduğu sıralar, bir gün Kapu Camiine gider.
Cami kürsüsünde bir hoca efendi çok etkili bir üslûpla cemaate vaaz etmektedir. Vaazdan öylesine etkilenir ki, içinden ‘ben de böyle ilim sahibi ve güzel konuşan bir vaiz olsam’ diye geçirir. Daha sonra bu okulu bırakarak bu vaizden dersler almaya başlar.
1940 yılında siyasi baskılara ve yasakçı tutumuna rağmen kitaplarını gömleğinin içinde saklayarak hocasından icazet alıncaya kadar tek başına kararlı bir şekilde eğitimini tamamlar. Konya’nın Meşhur hoca efendilerinden Hacı Veyiszâde Mustafa Kurucu Hocadan Hadis ilmini öğrenir.
Ebû Said Muhammed Hâdimi hazretlerinin Berika adlı eserini de, Kurucu Hoca’dan okur. Bu arada, o günün hafızlık merkezi olan Bulgur Tekkesinde hafızlık çalışmalarına devam eder. Fırsat buldukça da Hacı Hâki Efendiden Farsça dersleri alır.
VAAZ KÜRÜSÜ – MECLİS KÜRSÜSÜ – CEZAEVİ
Hayran olduğu Mahmud Sami Ramazanoğlu hazretlerinden de manevi ders alan Tahir Büyükkörükçü, kararlı ve titiz bir derviştir artık. Asker dönüşü, eski garaj civarındaki Boncuk Camiinde imamlığa başlar diğer yandan da yarım kalan hafızlığını tamamlar.
Çeşitli camilerde verdiği vaazlara ilgi her geçen gün artar. Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ahmed Hamdi Akseki bir vesile ile Konya’ya gelir ve Tahir Hoca’nın vaazını dinler, çok beğenir. Prosedür gereği yapılan bir imtihanla Tahir Hoca Konya merkez vaizliğine tayin edilir: Yıl 1951.
1960 İhtilaline kadar ateşli ve etkili vaazlarına devam eden Tahir Hoca, İhtilalin sıkıntılı günlerinde dahi vaaz vermeye korkmadan devam eder. iki yıl sonra mahkemeye verilerek vaizlik vesikası elinden alınır ve sekiz ay konuşturulmaz. 1964 yılında Burdur’a sürgün edilir. Hocaya ceza verdiğini sananlar burdur halkına ödül vermiştir aslında…
1965’teki siyasi değişiklik sonrası, Konya’ya müftü olarak döner. Yedi yıla yakın devam eden müftülük döneminden sonra kendi arzusu ile tekrar kısa bir süre vaizlik yapar ve 1973 yılında emekliye ayrılır.
Siyasetten hiç hoşlanmadığı halde büyüklerinin isteği ile 1977 yılında Milli Selamet Partisinden Konya milletvekili olarak Meclise girer. 12 Eylül darbesinde tutuklanır; ‘İslâmî esaslara dönülmesini ve İslâmî devlet kurulmasını istediği’ iddiasıyla Askeri Mahkemece yargılanır; 11 ay cezaevinde kalır; beş yıl devam eden mahkemelerden sonra 1985’te berat eder. Cezaevinden çıkınca tekrar Kapu Camii ne döner ve vaazları 1999 yılına kadar devam eder..
NASIL BİR İNSANDI*Misafirperverdir… Başta Mahmud Sami Ramazanoğlu Efendi hazretleri olmak üzere, Lâdikli Hacı Ahmed Efendi, Hacı Veyis Zade Mustafa Efendi, Muhammed Harrani Hazretleri, Musa Topbaş Efendi, Muhammed Zahid Kotku Efendi, Mekkeli Üstad Muhammed Alevi Maliki, Yahyalılı Hacı Hasan Efendi, üstad Ali Ulvi Kurucu, Havlucu Ahmed Efendi, Konyalı Dişçi Mehmed Efendi gibi nice büyükler, Necip Fazıl gibi nice üstadlar evlerini teşrif etmişlerdir. Hali hazırda yaşayan birçok zevat da evlerinde misafir olmuştur.
*Allah dostlarına dost, düşmanlarına karşı düşmandır.
*Mevlana hayranıdır ve binlerce Mesnevi beytini vaazlarında ezbere okur. Mehmed Akif’i çok sever; üstad Necip Fazıl’la çok muhkem dostlukları vardır. Ali Ulvi Kurucu ile sohbetlerine doyum olmaz.
*Fıkıh ve tasavvufta çok titizdir. İmam-ı Azam hazretlerini çok sever ve Hanefi fıkhı konusunda lakaydiliğe asla taviz vermez.
*Tasavvufta ise ölçüsü Şeriat’tır. Tasavvufa asla dil uzattırmaz ama Şer-i Şerif’e uymayan hallere de asla itibar etmez.
*Hayır yapmada önde olmayı sever. Yakınlarına ve çevresine,’Nerede bir hayır işi varsa, sizin de mutlaka payınız, katkınız olsun’ diye tavsiye eder. Hafızlığını tamamlayanları umreye göndererek ödüllendirir. Haftalık sohbetlerinde mutlaka para toplanır ve bir ihtiyaç sahibine yardım edilir.
*Onun en büyük derdi İslam’ın ve müslümanların yüzünün gülmesidir.’Çok çile çektik. Bir iyi gün görelim, İslâm adına bir oh diyelim de öyle ölelim’ der. Müslümanlarının yüzünün gülmesi için İmam Hatip Okullarına özel bir önem verir; ‘evladım olsa hepsini İmam-Hatip’ten geçiririm’ der.
ESERLERİ
Hakiki Vechesiyle Mevlana ve Mesnevi,
Mevlana ve Mesnevi Gözüyle Peygamber Efendimiz,
Müslüman Peygamberini Tanımalısın,
İslam’da Edeb,
Mübarek Ramazan ve Oruç.